AŞK-I MEMNU 3. TANITIM FRAGMANI

AŞK-I MEMNU 2. TANITIM FRAGMANI

AŞK-I MEMNU 1. TANITIM FRAGMANI

AŞK-I MEMNU BAŞLIYOR

Yeni yayın donemi 1 Eylul’de baslıyor..

Halit Ziya Usaklıgil'in klasik eseri 'Aşk-ı Memnu' Ay Yapım tarafından televizyon dizisi oluyor. Dizi yeni yayın doneminde Kanal D ekranın agır toplarından biri olarak ekranlardaki yerini alacak..

1974 yılında TRT icin cekilen Aşk-ı Memnu 34 yıl sonra gunumuz versiyonuyla karsımızda olacak. Dizide Mujde Ar'ın 'Bihter'le unlendigi karakteri Beren Saat, Salih Guney’in canlandırdıgı ‘Behlul’ karakterini ise Kıvanç Tatlıtuğ oynayacak.

Bihter’in esi ‘Adnan’ karakterini Selcuk Yontem (ki daha once rahmetli Şukran Gungor canlandırmıstı bu karakteri), Bihter’in annesini ‘Nebahat Çehre’ (onu da daha once yine rahmetli Neriman Koksal oynamıstı), Adnan Bey’in kızı rolunde izleyecegimiz oyuncuyu, yeni donemin basarılı isimlerinden Genco dizisiyle yıldızını parlatan Hazal Kaya canlandıracak.. (TRT icin cekilen 9 bolumluk dizide Nihal’i Itır Esen rolunde izlemistik).. Firdevs Hanım’ın ikinci kızı Peyker’i ise Suna Keskin’in yerine bu kez Saadet Isıl Aksoy oynayacak..

Senaristler Yaprak Dökümü, Menekse ile Halil ve Dudaktan Kalbe dizilerini yazan Melek Gencoglu ve Ece Yorenc. Özel kostumlerin hazırlandıgı ‘Aşk-ı Memnu’nun yonetmeni de Yaprak Dökümü’nun yonetmeni Mesude Erarslan..

AŞK-I MEMNU DİZİSİ OYUNCU KADROSU

Bihter-Beren Saat
Behlül-Kıvanç Tatlıtuğ
Nihal-Hazal Kaya
Adnan-Selçuk Yöntem
Firdevs-Nebahat Çehre
Peyker-Saadet Işıl Aksoy

Kıvanç Tatlıtuğ su aralar zaten altın devrini yasıyor.. Gümüş’le Arap ulkelerini kendine hayran bırakırken gectigimiz sezon da Turk izleyicisini ‘Menekse ve Halil’le tam kalbinden vurmustu.. Şimdi yine bambaşka bir rolle karsımızda.. Asla kendini tekrar etmiyor.. Gümüş’ten sonra kendine oyunculuk anlamında bir cok sey katan Tatlıtuğ, eminim yaz sezonunu da cok iyi degerlendirmis ve kendine ve oyunculuguna bir suru artılar eklemistir.. Sozun kısası oyunculuk gucune cok inandıgım ve artık bir karakter ustadı haline gelmeye baslayan Kıvanç Tatlıtuğ’u Aşk-ı Memnu’da izlemek icin sabırsızlanıyorum diyebilirim..

Ve Nebahat Çehre.. Yılların eskitemedigi sarap tadındaki guzelligiyle ve olaganustu oyunculuk gucuyle en cok begendigim eski kusak oyunculardan biri.. Bu dizi ve Firdevs Hanım karakteri icin bicilmis kaftan.. Başka kim canlandırabilirdi bu rolu diye dusunuyorum, Nebahat Çehre cıkıs yollarımı kapatıyor.. O kadar dogru bir secim ki..

Ve Hazal Kaya.. Bu kose okuyucuları cok iyi bilir Genco dizisi hakkındaki dusuncelerimi.. Öyle bir diziden boyle bir diziye gecmek, yıldızı tekrar parlatmak kolay is degildir.. Aferin Hazal Kaya’ya, cok dogru bir proje secmis kendine.. Fragmanlardan izledigim kadarıyla Genco’da goremedigimiz oyunculuk gucunu burada konusturacak Hazal..

Ve tabii ki Beren Saat.. Çok basarılı islere imza attı.. Geldigi nokta tartısılmaz.. Yarısmaların ekranda cirit attıgı donemde kendini fark ettiren, one cıkan bir isim oldu.. Elini hangi projeye attıysa basarıyı isminin onune eklemeyi basardı.. Onunla aynı donemde başka yarısmalardan oyuncu olarak ortaya cıkan isimlerin esamesi bile okunmazken Beren Saat, her yeni yayın doneminde muhtesem bir projeyle karsımızda..

AŞK-I MEMNUN ANA KARAKTERLERİ KİMDİR

Bihter: Düzgün bir fiziğe sahip, çok güzel, erkekleri kolayca elde edebilen cazibeli bir kadındır. Annesine karşı kin beslemektedir.

Adnan Bey: Bihter’in kocasıdır. Orta yaşlı, varlıklı, iki çocuk babası, asil bir ailenin tek çocuğudur.

Nihal: Adnan Bey’in kızı. Zeki, güzel ve çalışkan bir kişiliğe sahiptir.Behlûl’e ilgi duymaktadır. Annesinin ölümü onu derinden etkilemiştir.

Behlûl: Adnan Bey’in yeğenidir. Kadınlara karşı özel bir ilgisi vardır. Bu onda bir zaafiyet haline gelmiştir.

HALİD ZİYA UŞAKLIGİL

HALİD ZİYA UŞAKLIGİL Edebiyatımızın en önemli yazarlarından Halit Ziya Uşaklıgil, 1866 yılında İstanbul’da doğmuştu. Bir süre Fatih Askeri Rüştiyesi’nde okudu. 1896 yılında döndüğü İstanbul’da -dönemin etkin edebiyat hareketi olan- Servet-i Fünun topluluğuna katıldı. Meşrutiyet’in ilanından sonra bir süre Darülfünün’da Batı edebiyatı dersleri veren Uşaklıgil, hükümet tarafından yurtdışı hizmetlere gönderildi. Halit Ziya, 1945 yılında yine İstanbul’da öldü. Çoğu edebiyat incelemecisi tarafından Türk romanının - gerçek anlamda- miladı kabul edilir Halit Ziya. Onun başyapıtı “Aşk-ı Memnu” ise bugün bile roman tekniği açısından aşılmış değildir. Halit Ziya, 150’den fazla hikaye ile altı romana imza atmış, tiyatro, şiir, hatıra, makale ve çevirileriyle arkasında altmış kadar kitap bırakmıştır. Başlıca eserleri: Mai ve Siyah, Aşka Dair, Bir Ölünün Defteri, Aşk-ı Memnu, Ferdi ve Şürekası ve Hepsinden Acı.

Halit Ziya Uşaklıgil, (d. 1866-ö. 23 Mayıs 1945) İzmir'de halı ticareti ile tanınmış Uşak kökenli "Uşşakizadeler" ailesinden olan Hacı Halil Efendi’nin oğludur. Servet-i Fünun ve Cumhuriyet Dönemi yazarlarındandır. İstanbul'da doğmuştur. İlk öğrenimini İstanbul Fatih Rüşdiye'sinde tamamlayan Halit Ziya, daha sonra ailesel nedenlerle orta öğrenimini İzmir Rüşdiyesi’nde tamamladı (1878). Halit Ziya, ideali olan hariciyecilik mesleğine giremeyince rüşdiye öğretmeni oldu. Daha sonra bir süre Osmanlı Bankası’nda çalıştı.
20 yaşında gazetelerde yazıları çıkmış, daha sonra da roman denemelerine başlamıştır. 1893'te 27 yaşındayken İstanbul'a gelip Servet-i Fünun’a katılarak edebiyat çalışmalarını arttıran Halit Ziya, Meşrutiyet’ten sonra bir süre Darülfünun Edebiyat Fakültesi’nde görev aldı. Cumhuriyet'in ilanından sonra Son Posta gazetesinde yazılar yazmıştır.
Halit Ziya Uşaklıgil, Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk romanları yazan sanatçı olarak kabul edilir. Servet-i Fünun döneminde roman ve hikaye türünün en önemli ismidir. Eserlerinde realizm akmının etkisi görülür.
En ünlü öykülerinden biri olan Kar Yağarken öyküsünde anlatığı 'realizm' bunun bir örneğidir.
Dili süslü, sanatlı ve ağırdır. Dili başarıyla kullanır. Alışılmıştan farklı bir cümle düzeni vardır. Romanlarında aydın kişileri anlatır.
"Mai ve Siyah" romanındaki Ahmet Cemil karakteri Servet-i Fünun sanatçısını temsil eder. Ruh tahlillerine önem verir. Kahramanları yaşadıkları çevreye uygun olarak anlatır. Romanlarında yalnız İstanbul'u anlatan sanatçı, hikayelerinde Anadolu ve köy hayatına, kasabalardaki yaşayışa yer vererek İstanbul dışına çıkmıştır.
Uşak'ta bir okula ismi verilmiştir.
Atatürk'ün eşi Latife Uşşaki'nin amcasıdır.